Sedef Hastalığı Nedir?
En sık gördüğümüz klasik tipteki sedef hastalığı hiçbir şekilde hayati tehlike oluşturmaz. Ancak nadir olarak da görülseler hastalığın yaygın ateşle seyreden iltihaplı sivilceli görünümlü formu (psoriasis püstülosa) ile deri yüzeyinin %80’inden fazlasında kepeklenme ve kızarıklığa yol açan (eritrodermik psoriasis) tipi zaman zaman ciddi tehlike oluşturmaktadır. Bu olgularda genellikle yüksek ateş, protein kaybı vücut dengesini ve genel durumu bozmaktadır. Bu hastalarda hastane bakımı şarttır.
Sedef Hastalığı Bulaşıcı Mıdır?
Sedef hastalığı kesinlikle bulaşıcı değildir.
Sedef hastalığı, deride tipik olarak keskin sınırlı kırmızı alanlar üzerinde yerleşmiş, parlak, beyaz kepekler ile kendini gösteren tekrarlayıcı kronik bir deri hastalığıdır. Bu kepeklerin rengi, sedef renginde olduğundan halk arasında bu hastalığa sedef hastalığı adı verilmiştir.
Normalde deri yaklaşık 1 ayda kendini yenilerken sedef hastalığında bu süre birkaç güne kadar inmiştir ve ölü deri hücrelerindeki artış kalın tabakalar oluşturmaktadır. Hemen her yaşta görülebilmesine rağmen 15-35 yaşları arasında daha sık rastlanmaktadır. Belirtiler daha çok diz, dirsekler, kuyruk sokumu gibi sürtünmeye fazlaca maruz kalan alanlarda görülmektedir. Saçlı deri de sık olarak tutulur.
- Ailesel yatkınlığı olan kişilerde daha sık görülür.
- Psikolojik gerginlikler ve sıkıntılar hastalığın ortaya çıkışında önemli rol oynamaktadır.
Anlattıkların sedef hastalığı belirtilerine benzemekle beraber bazı farklı cilt hastalıkları ve ekzemalarda da çok benzer belirtiler görülebilir. Bu nedenle sedef tanısının konulması için cilt hastalıkları uzmanı yani bir dermatolog tarafından değerlendirilmelisin.
Sedef hastalığı kronik bir hastalık olmakla beraber elbetteki tedavisi vardır. Hatta birçok tedavi seçeneği vardır. Tedavilerin amacı, belirtilerin ortadan kaldırılması ve alevlenmelerin önüne geçilmesidir. Hastalık zaman zaman şiddetlenir zaman zaman belirtilerde azalma gözlenir.
Deri yüzeyine zarar veren çeşitli durumlar; kaşınma, kesikler, yanıklar, yaralanmalar, aşırı güneşlenme, aşırı soğuk iklimler, stres, infeksiyonlar, genel sağlık durumundaki bozukluklar da hastalığı alevlendirebilir.
Tedavi için öncelikle cildin kuruması engellenmelidir. Ayrıca kızarıklığa ve kalınlaşmış belirtilere yönelik çeşitli krem ve merhemler kullanılır. Ağızdan verilecek kaşıntı giderici haplar da tedaviye yardımcıdır. Ayrıca hastalığın alevlenmesine yol açan nedenlere yönelik tedaviler uygulanmalıdır. Yaygın durumlarda ise daha farklı ilaçlar, iğneler ve fototerapi denilen özel lambalar ile tedavi de iyi sonuçlar vermektedir.
Son 10 yıldır kullanılmaya başlanan biyolojik ajanlar da sedef hastalığının yıllarca baskılanmasını ve belirtilerin ortadan kaldırılmasını sağlamaktadır.